34,3849$% 0.16
36,5646€% -0.19
44,0585£% -0.36
2.875,55%-0,63
4.865,00%-0,77
19.457,00%-0,79
Son yıllarda iş dünyasında hızla yükselen yapay zeka teknolojileri, insan kaynakları alanında devrim niteliğinde değişimlere yol açıyor.
Özellikle fazla sayıda adayın olduğu büyük çaplı işe alım süreçlerinde adayları daha hızlı ve verimli bir şekilde belirlemek ve tarafsızlığı sağlamak için yapay zeka destekli otomasyon sistemleri kullanılıyor. Geleneksel işe alım süreçleri sınırlı insan kaynağı ile yürütüldüğünde zaman alıcı ve zahmetliyken, yapay zeka tüm bu süreçleri hızlandırarak, iş başvurularını analiz etmekte önemli bir rol oynuyor, adayların CV’lerini tarayarak, belirli kriterlere göre en uygun adayları belirleyebiliyor. Yapay zekanın en önemli özelliklerinden birisi de halk arasında “torpil” denilen kayırmacılığı engellemesi. İşe alınacak kişinin birilerinin tanıdığı, yakını olması yapay zeka için bir kriter değil.
Uzmanlara göre tüm avantajları değerlendirildiğinde gelecekte, yapay zeka ile desteklenen işe alım süreçlerinin daha da yaygınlaşması bekleniyor. Optimal HR kurucusu Pınar Taban Sevgen, yapay zeka ve gelişen teknolojilerin insan kaynakları yönetiminde büyük bir dönüşüm sağladığını, özellikle işe alım, performans yönetimi, eğitim ve gelişim programları, çalışan bağlılığı gibi alanlarda yapay zekadan daha çok faydalanıldığına dikkat çekti. Sevgen “Yapay zekanın süreci hızlandırma, zaman kazandırmasına ek bir diğer önemli avantajı da tarafsızlık, yani sürecin objektif bir şekilde yönetilmesini sağlamasıdır. İnsan faktörü, zaman zaman önyargılara neden olabiliyorken yapay zeka sistemleri, belirli algoritmalar kullanarak, nesnel bir değerlendirme süreci sunabiliyor. Bu, cinsiyet, yaş veya etnik köken gibi faktörlerin karar verme sürecine etki etme olasılığını da azaltıyor. Tüm süreçlerde etkisi giderek artan yapay zeka insanları işe alıyor diyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Son yıllarda insan kaynakları yönetimi anlayışında önemli değişiklikler ve gelişmeler yaşandığını belirten Sevgen “Özellikle Z kuşağının iş hayatına katılmasıyla birlikte, esneklik, dijitalleşme ve kişisel gelişim kavramlarının daha öne çıktığını beraberinde teknoloji ve dijital uygulamaların etkinliğinin de arttığını gözlemliyoruz. Gelişen teknoloji özellikle yapay zeka insan kaynakları alanında her geçen gün daha önemli hale geliyor. İşe alım süreçlerinde yapay zekanın sunduğu avantajlar, gelecekte iş dünyasının dinamiklerini şekillendirecek gibi görünüyor. İşe alım süreçlerinde yapay zeka, aday tarama ve ön elemelerde zaman kazandırarak, insan kaynaklı hataları en aza indirmiştir. Ancak, bu teknolojinin etkin ve etik bir şekilde kullanılması, başarılı bir uygulama için kritik öneme sahip. Günümüzde İK yönetiminde, teknolojinin etkin kullanımı, veri analitiği ile stratejik karar verme, liderlik ve gelişim programlarına yatırım, esnek çalışma modelleri ve çalışan refahını artırmaya yönelik girişimler daha ön planda. İK yönetimi yalnızca işe alım, performans değerlendirme gibi operasyonel süreçlerden ibaret değil, çalışan deneyimi, bağlılık, motivasyon ve esneklik gibi konular da günümüzde önemli unsurlar haline gelmiştir” dedi.